Matem için gelen herkes yanında pişmiş kuzular sunuyor

(18455) Numaralı fetvanın birinci sorusu: Soru 1: Bizim yöremizde kökü ta geçmişe dayanan bir âdet var. O da şu; bir kişi öldüğü zaman insanlar yas tutmak için cenaze evine gelirler, yas tutucular beraberinde hazırlanmış pişmiş kuzuları alırlar ve her topluluk kendi kuzularını getirirler. Bazı zamanlarda altıdan az veya çok olmak üzere kuzunlar olur, sonra getirilen bu kuzular yiyen kimseler olmaması için çoğunluğu yemeğe atılır. Kesilen kuzu için orada toplananlar; yas için gelenler ve ölen kimsenin yakınlarıdır. Sizden ricam bu iş hususundaki görüşünüz nedir? Allah bu konuda size başarılar versin. Vereceğiniz bu görüşle müslümanlar faydalansın ve onlara Allah'ın bir nasihatı olsun. Yine aynı şekilde bazı kişilerden işittiğim ve onlar aracılığıyla öğrendiğim Cafer ailesine yemek yapın hadisini açıklamanızı da istiyorum. Yemek yapımıyla ilgili hadis ve ilk sorumla ilgili kolaylıklar diliyorum. Cafer ailesinin (Bölümün numarası 7; Page No. 414)

Cevap: Cenaze evi için yemek hazırlamak ve hazırlanan o yemeği onların kalplerini üzüntüden kurtarmak için onlara sunmak müstehaptır. Çünkü cenaze sahipleri kendilerine gelen bir musibetle baş başadırlar işte bundan dolayı onlara yemek hazırlanır. İmam Ahmed , Ebu Davud ,Tirmizî ve İbn Mace sahih isnadıyla Abdullah bin Ca'fer R.anhumadan yaptıkları rivayette şöyle dedi: Cafer, Peygamber efendimize ölüm haberiyle geldiği zaman Peygamber (s.a.v.) şöyle dedi: Cafer ailesine yemek yapın, çünkü onların başına meşgul olacakları bir şey gelmiştir. Sizin soru olarak yönelttiğiniz duruma gelince, matem için gelen herkes, yanında pişmiş kurban getiriyorlar ne var ki kimi zaman bir günde ihtiyaçtan fazla olarak kurbanlar toplanıyor. İşte bu ihtiyaç dışında olan bu fazlalık dinin ön gördüğü müstehap olan bir hükmün dışına çıkmaktır. Peygamber (s.a.v.)'in (Cafer ailesine yemek yapın) hadisi ve Allah sübhanehu'nun dînen yasaklamış olduğu saçıp savurma ve israf içerisine girmektedir Allah sübhanehu şöyle buyurmuştur: Ey Âdem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin, yeyin, için, fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez. ve Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur: Gereksiz yere de saçıp savurma.(26)Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür. İbn Abbas şöyle dedi: (İsraf etmeksizin ve kibir etmeksizin yiyiniz, içiniz.) Buhari (Bölümün numarası 7; Page No. 415) rivayet etti. İmam Ahmed ve Nesai, Amr b. Şuayb'in hadisini, o da babasından, dedesinden Hz. Peygamber (s.a.v.)' e ulaştırılmış, ve Resullullah şöyle buyurmuştur: Kibirsiz ve israf etmeden yiyiniz, içiniz, giyiniz ve sadaka veriniz. Çünkü Allah (c.c.) nimetlerinin eserini kulunun üzerinde görmek ister. Ölünün ailesine yemek götürme hususunda onun komşuları, arkadaşları, akrabaları uygun olandır. Bu kimseler cenaze evine yemek takdimi esnasında anlaştıklarında kendi imkanları ölçüsünde bunu yaparlar. Cenaze sahiplerine sunulan bu yemekle onların üzüntüleri paylaşılmış olur ve gelen bu ikram israf edilmeksizin ondan faydalanılır. Çünkü cenaze evine hazırlanmış bir çok yemek getirmekle, baş sağlığı dilemenin saygınlığından çıkılmış olur ve onların kaybettikleri yakınları için üzüntülü zamanlarına da âdeta engel konulmuş olur ki bu da; bir gurur, övünç ve cenaze sahiplerini bu yemeğin gelen kimselere dağıtılması konusunda meşgul eder. Cenaze sahiplerinin yasa gelen insanlar için yemek yapmasına gelince, ister bu varislerin malından veya da ölünün geriye bıraktığı malın üçte birinden olsun ya da herhangi bir kimse onlara yardım etsin bu yapılacak olan şeyler caiz değildir. Çünkü bunu yapmak sünnete ters ve cahiliye âdetlerinden ve cenaze sahiplerinin o acılı anlarında tekrar onları bir meşakkate sokmaktır, meşakkat üstüne bir meşakkat. İmam Ahmed ve İbn Mace bir senetle Cerir bin Abdullah el-Beceli (Bölümün numarası 7; Page No. 416) Radi Allahu anhu'dan yaptığı rivayette dedi ki: (Biz, definden sonra cenaze sahibinin evinde toplanmayı ve (ev halkının da bu toplananlar için) yemek yapmalarını, matemden bir parça sayardık.)Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Muhammed'e, âline ve ashâbına salât ve selâm etsin.