Kadının kendisini evlatlık alan babasıyla baş başa kalması ve onunla yaşaması

(Bölümün numarası 20; Page No. 360) ( 10632 ) Numaralı fetvanın birinci sorusu: Soru 1 : Yirmi bir yaşında genç bir bayanım. Savaş yıllarında doğdum. Savaşta anne ve babamı kaybettim. Bir çok çocuk ta anne ve babasını kaybetti. Daha sonra bizleri Amman'da bir mülteci kampına götürdüler. En az bir ay orada yaşadım. Daha sonra Ürdün'lü çocukları olmayan bir aile beni evlatlık olarak aldı. Kızları gibi yanlarında yaşadım. Hiç bir sıkıntı çekmedim. Hamd olsun hidayet üzere beni yetiştirdiler. Daha sonra okulda arkadaşlarımdan ailem olmadığını öğrendim. Başta buna önem vermedim, çünkü annem yanımdaydı. Ancak daha sonra beni evlatlık alan annem vefat etti. Ve babam ile tek yaşamaya başladım. İyi bir adamdır elhamdulillah. Haram olduğu için onun yanında uzun giyiniyorum, ancak eşarp takmıyorum. Evlatlık dedemin evinde yaşıyorum, ancak içim rahat etmiyor. Babama bir çok hastalığı olduğu için gidip ara sıra bakıyorum. Onunla aynı ortamda bulunmam haram mıdır? Onun yanında eşarp takmamam haram mıdır? Cevabınızı istirham ediyorum.

(Bölümün numarası 20; Page No. 361) Cevap 1 : Cahiliye döneminde olduğunun aksine, seni evlatlık alan kişinin gerçek kızı olmazsın. Evlatlıktan amaç, küçük çocuğu terbiye etmek, kendi işini görene ve bağımsızca hayatını ikame edene kadar maslahatına olan işlerini görmektir. Allah'tan (c.c.) sana iyilik yapana ihsanda bulunmasını niyaz ediyoruz. Ancak bu adam senin baban ve mahremin değildir. Onun yanında tesettüre riayet etmelisin. Onunla muamelatın her hangi yabancı bir adama karşı olanla aynıdır. Ancak baş başa kalmamak ve tesettüre riayet etmek şartıyla ona iyilik yap ve güzel davran. Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.