Erkeğin görevli olduğu işlere gitmesi ve kadının misafirlerin yanına gidip onları karşılaması

(5082) Numaralı fetvanın ikinci sorusu: Soru 2: Burada kendilerini İslam'a adamış, İslam'ı yaşamaya çalışan, gayretli bir grup genç var. Kafalarına takılan bir takım soruları var. Özellikle de kadınlar hakkında soruları var. Mesela: A- Kocası var iken, kocasının misafirlerinin yanına kadının gelebileceğini, onlara çay vb. şeyler ikram edebileceğini, onlarla beraber oturabileceğini söylüyorlar. Bu görüşlerine Buhari'nin Sehl (r.a)'dan şu rivayetini delil getiriyorlar: (Bölümün numarası 17; Page No. 82) Sehl ibn Sa'd (r.a.) şöyle demiştir: Ebû Useyd es-Sâidî arûs (yânî gelin) aldığı zaman, Peygamber'i ve sahâbîlerini da'vet etti. Onlar için yemeği yapan da, önlerine süren de Useyd'in henüz evlendiği karısı Ümmü Useyd'den başkası değildi. O, geceden taş bir tencere içinde hurmalar ıslatmış, Peygamber yemeğinden ayrılınca kadın kendi eliyle o şırayı Peygamber'e sundu da O'na böylece ikram ederek içirdi. Buhari'nin zikrettiği şu hadisi de delil getiriyorlar: (Yeni evli kadının erkeklerin yanına gelip onlara kendisinin hizmet etmesi babı). İmam Malik'e bu konuda soru sorulmuş ve İmam Malik (Muvatta'da) buna cevaz vermiş. Buhari bu konuyu şu babda zikretmiştir: Erkeğin insanların yanında kadınla yalnız kalması hakkında. B- Onlar, kadının kocasının erkek misafirlerini karşılamasında (hatta kocası evde yokken dahi) bir engelin olmadığını söylüyorlar. Bu konuda Müslim'in Resulullah'tan şu sözünü delil getiriyorlar: Bu günümden sonra bir adam, beraberinde bir ya da iki kişi olmadan kocası yanında olmayan kadının yanına girmesin. Yine bu konuda, Resulullah'ın vefatından sonra Ebu Bekir ve Ömer (r.a.)'ın Ümmü Hani'yi ziyarete gitmelerini delil gösteriyorlar. C- Kadınlar örtülü olduğu müddetçe erkeklerle çalışmalara katılmalarında, ilim ve zikir meclislerinde beraber bulunmalarında, erkeklere katılmalarında bir engel yoktur, diyorlar. Bu konuda bir kaç delil sunuyorlar. Bu deliller: Sahabe kadınların, müslümanlarla cihada çıkmaları, Hz. Aişe'nin geride kalan sahabeye ders vermesi, onlara fetva vermesi. D- Şu şekilde düşünen kişilere verilecek cevap nedir? "Kadının örtünmesi şu şekildedir: Kadının bütün bedenini örtmesi, ellerini ve yüzünü açmasıdır." Bunların delilleri "Kitap'ta ve Sünnet'te müslüman kadının örtünmesi" adlı kitaptır. Yazarı Şeyh Muhammed Nasıruddin el-Albani (Allah onu korusun)'dir. (Bölümün numarası 17; Page No. 83)

2: A- Müslüman bir kimsenin İslami bir meselenin hükmünü araştıracağı zaman yapması gereken o konuyla ilgili Kitap ve Sünnet'in naslarına (ayet ve hadisler) ve bunlarla ilgili dinin hükümlerine bakmasıdır. En doğru yol budur. Doğruya götürecek en isabetli yol budur. Araştırmada bazı delilleri alıp bazılarını almamak olmaz. Böyle yaparsa eksik araştırmış olur. Böyle yaparsa kalpleri eğrilmiş, heva ehli kimselere benzemiş olur. Ki onlar fitneyi arzuladıkları için, hevalarının gerektirdiği gibi yorumlamak için, nasların müteşabih olanlarına tabi olurlar. (Bölümün numarası 17; Page No. 84) Bu gibi konularla ilgili Kitap ve Sünnete bakması gerekir. Kadının avret yerlerini örtmesinin gerekliliği, hain bakışlarla bakmanın haramlılığı, ırz ve nesebi korumanın gerekli olmasındaki şer'i maksat, kadına tecavüz etmenin ve zulmün haramlılığı, kadının kocası veya mahremleri olmadığı zaman kadınla yalnız kalmanın, kadının avretini açmasının, mahremsiz yolculuğa çıkmasının haramlılığı, şüphe veren kadın erkek karışık oturma, bir ortamda erkeğin erkekle, kadının kadınla yan yana kalması vb. insanı günah kazanmasına sebep olacak meselelere bakması gerekir. Bütün bu zikrettiğimiz konulara baktıktan sonra Sehl hadisindeki Üseyd'in hanımının misafirlerine yiyecek ve içecek hazırlamasını, misafirlerine sunmasını "örtülü olduğu ve fitneden emin olduğu hale" hamletmesi (yorumlaması) gerekir. Burada yalnız kalma ve erkek kadın karışık oturma olmamıştır. Yapılan şey, sadece yiyecek ve içecek hazırlama ve (onların yanında oturmaksızın) kocasının misafirlerine sunmaktır. Çünkü soruda da geçtiği üzere hadiste kadının onlarla oturduğuna dair bir delil yoktur. Birinci bölümde geçen konulara ilave olara bir hadiste şöyle söylenmektedir: Bu günümden sonra bir adam, beraberinde bir ya da iki kişi olmadan kocası yanında olmayan kadının yanına girmesin. Bu hadis, kocası ve mahremleri evde olmadığı zaman kadının yanına misafir gelirse, (fitneden ve fuhuş ihtimalinden uzak olma halinde) eve alınmaya hamledilir. Mutlak yasak olduğuna delalet etmez. Bu akıl (re'y) ile yorum değildir. Bu, ırzı ve nesebi koruma, ırza geçmenin haramlılığı ve buna götüren yolları men etme gibi konularda gelen dini nasların tamamından anlaşılan şer'i maksattan anlaşılmaktadır. Bu bölümde zikredilen hadis de buna işaret etmektedir. Hadiste eve girmenin caiz olmasının şartı halvetin olmaması ve şüpheden uzak olmasıdır. (Bölümün numarası 17; Page No. 85) C- İslam'a göre, örtüsüne dikkat etmek, fitneden emin olmak, şüphe içeren kadın-erkek karışık oturmamak kaydıyla, kadının ders vermesine, sohbet etmesine, fetva vermesine bir engel yoktur. Aişe ve diğer müminlerin annelerinin ve diğer sahabi kadınların yaptığı gibi. Allah mü'minlerin anneleri hakkında şöyle buyurmuştur: Evlerinizde okunan Allah'ın âyetlerini ve hikmeti hatırlayın. Kadınların, mücahidlere su getirmek, yaralıları ve hastaları tedavi etmek gibi hizmetlere çıkmaları, maslahat gereği ve ırzlarını korumaları amacıyla caizdir. Bu Resulullah (s.a.v.) dönemindeki gibi olmalıdır. Yoksa kafir devletlerin yaptığı gibi olmaz. Ki kafir devletler kadınları, kocasız, mahremleri olmadan, askerleri cinsel açıdan rahatlatmak, kadınları zorla askere almak ve onları direk savaştırmak için askere almaktadır. Kadınlardan silahla savaşma yükümlülüğü kaldırılmıştır. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.